DEVA Partili İstanbul Milletvekili Rızvanoğlu’ndan “süper izin” teklifi eleştirisi: Türkiye’yi parsel parsel ruhsatlama teklifi!

“`html

T24 Haber Merkezi

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda ele alınan ve halk arasında “süper izin” olarak bilinen torba yasa teklifine komisyonda yaptığı etkileyici konuşma ile sert tepki gösterdi. Rızvanoğlu, “Bu öneri, kamu yararı adı altında sunulmuş olsa da aslında Türkiye’yi parselleme projesidir.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’yi Parsel Parsel Ruhsatlama Teklifi”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Rızvanoğlu, bu teklifte Kamu yararının toplumsal menfaatleri gözetmediğini belirterek, şunları söyledi:

Bu teklif, üzerine yapıştırılan üstün kamu yararı etiketi ile süslenmiş ama gerçekte Türkiye’yi parsel parsel ruhsatlama projesidir. Gerçek kamu yararı, yalnızca bazı şirketlerin değil, tüm toplumun yararına olmalıdır ve bu; su, gıda, orman, temiz hava, sağlıklı çevre ve üretim hakkı demek. Ancak teklifin içerisinde bilimsel bir planlama, doğanın korunmasına dair sınırlar ya da halkı süreçlere dâhil eden bir mekanizma bulunmamaktadır. Sadece hız var, ruhsat var ve belli şirketlere tanınan ayrıcalıklar var.

“Teklifin AB Tavsiyelerine Uygun Olduğu İfadesi Yanlış”

Teklifin Avrupa Birliği yasalarına dayandırılmasını eleştiren Rızvanoğlu, şu açıklamalarda bulundu:

Teklif gerekçesine bakıldığında bir Avrupa Birliği referansı var ve ‘Avrupa da süreçleri hızlandırıyor’ deniyor. Bunu iyi anlamak gerekiyor. Avrupa Komisyonu 13 Mayıs 2024 tarihinde, yenilenebilir enerji ve ilgili altyapı projelerine yönelik izin süreçlerini hızlandırmak için bir rehber yayınladı. Ancak burada, bu rehberin yalnızca yenilenebilir enerji projeleri için geçerli olduğunu açıkça belirtmektedir; madencilik bu kapsamda yer almıyor, fakat gerekçede sanki madencilik de dahilmiş gibi sunuluyor.

“Harita Yok, Koruma Sınırı Yok, Kurumsal Kapasite Değerlendirmesi Yok”

Avrupa Komisyonu kararlarında hızlandırma işlemlerinin belli kurallara bağlı olması gerektiğini vurgulayan Rızvanoğlu, şöyle devam etti:

Rehberin önemli uyarılarından birisi göz ardı edilmiş. Rehber diyor ki: ‘Eğer bir hızlandırma yapılacaksa bu, mutlaka belli kurallara bağlı olmalıdır.’ Ne diyor? ‘Mevcut yasal çerçevelere uyulmalı, enerji ve çevre alanlarında bilgiye erişim hakkı, halkın karar alma süreçlerine katılım hakkı ve çevresel konularda adalet sağlanmalıdır.’ Avrupa’nın tavsiyelerine göre, önce doğayı haritalamalıyız, ardından bilimsel uygulama alanlarını belirlemeliyiz. Fakat bizde harita yok, koruma sınırı yok, doğanın her karış toprağını ruhsat sahası olarak göstermeye çalışıyoruz.

“Bilgi Olmadan Enerji Güvenliği Korkusu Yayılıyor”

Rızvanoğlu, Avrupa’daki elektrik kesintilerinin bahsedilmesini de eleştirerek, şunları söyledi:

Bazı arkadaşlar bu konuda, Ak Parti’den gelenler, İspanya ve Portekiz’de yaşanan elektrik kesintilerini gündeme getirdi. Ancak arkadaşlar, bu gerçekler gerçekçi değil. Avrupa Elektrik İletim Sistemi mevcut ve hala bu kesintilerin nedenleri araştırılmakta. Enerji arz güvenliğine dayandırıyorsunuz ama o ülkelerde yaşananların sebeplerini henüz hiç kimse bilemiyor. Dolayısıyla, belirsizlikten yararlanarak fosil yakıt yatırımlarını ve madencilik ruhsatlarını desteklemeye yönelik bir zemin oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bilimsel bilgi olmadığında enerji güvenliği üzerinde korku yayarak toplumu yanıltıyorsunuz ve çevresel politikaları zedeliyorsunuz.

“Ruhsatı Veren ve Denetleyeni Aynı Kuruma Bağladınız”

Teklif ile ormanlar üzerinde MAPEG’e sınırsız yetki verildiğini belirten Rızvanoğlu, konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi:

Teklifin bir diğer önemli konusuna gelirsek, kurumsal yapının zayıflatılmasıdır. Daha önce orman izinlerini Orman Genel Müdürlüğü veriyordu. Şimdi bu yetki MAPEG’e verilmiştir. Yani madencilik ruhsatı veren kurum, doğa izinlerini de veren kurum haline geliyor. Denetleyici ve ruhsat veren aynı kurumda toplanıyor, bu mantığı anlamakta zorlanıyorum. Bu, sadece idari bir zafiyet değil, aynı zamanda Anayasa’ya da aykırı bir durumdur.

Zeytinlikler Üzerinden “Çevresel Sürgün” Vurgusu: “Köyler Yerinden Edilecek”

Zeytinlerin taşınamayacak bir değer olduğunu vurgulayan Rızvanoğlu, “Zeytin, bir eşya değil, binlerce yıllık bir üretim kültürü. Zeytinin yerini değiştirdiğimizde, sadece ağacı değil, oradaki köyü ve yerel halkı da etkiliyoruz. Bu durum, çevresel bir sürgün anlamına geliyor ve toplamda 40’a yakın köy bu durumdan etkilenecek.” dedi.

“Bu Serbest Piyasa Değil, İmtiyaz Rejimi”

Rızvanoğlu, enerji planlamasının mevcut haliyle sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerek, şöyle sözlerini tamamladı:

Son olarak, bu tür bir enerji planlamasının uygun olmadığını belirtmek isterim. Bu, serbest piyasa anlayışı değildir; kişilere özel avantajlar sunan bir imtiyaz yasasıdır. İlerleyen dönemde bu teklifi çıkardığımızda Türkiye için son derece olumsuz sonuçlar doğuracaktır ve bu durum bir enerji reformu değil, yalnızca bir ruhsat rejimi olarak değerlendirilecektir.

“`

Related Posts

Danıştay, belediyenin arazi satışının iptalini onadı

Antalya Demre Belediyesi’nin Çevreli Mahallesi’nde 24 bin 834 metrekarelik iki parselden oluşan arazilerin satış kararını iptal eden Antalya 2’nci İdare Mahkemesi’nin kararı, Danıştay tarafından da onandı.

Kaşık kaşık tüketilen pekmezi bakanlık ifşa etti! Bakın içinden ne çıktı

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından paylaşılan Taklit ve Tağşiş yapılan gıdalar listesinde üzüm pekmezi de yer aldı. Üzüm pekmezinin içerisinde şeker tespit edildi.

Eczacı cinayetinde korkunç detaylar ortaya çıktı: Çilingir tek tek anlattı

İzmir’de eczacı Birsen Bayraktar’ın evinde öldürülmesine ilişkin davanın duruşmasında söz verilen tanık çilingir, evde gördüğü korkunç detayları anlattı.

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın sevk yazısı ortaya çıktı: Avukatları yönlendirdi, şüphelilere konuşmaması için baskı yaptı; örgüt içerisinde önemli konumda

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın sevk yazısı ortaya çıktı: Avukatları yönlendirdi, şüphelilere konuşmaması için baskı yaptı; örgüt içerisinde önemli konumda

Meclis’te gerginlik: İYİ Partili Katip Üye başkanlık kürsüsüne vurdu

TBMM Genel Kurulunda, İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’e, “kaba ve yaralayıcı sözler sarf etmek ve hareketler yaptığı” gerekçesiyle kınama cezası verildi.

İran’ın kendini savunması meşru hak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran’ın, İsrail’in haydutluğu ve bu devlet terörü karşısında, kendisini savunmasının son derece doğal, meşru ve hukuki bir hak olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu saldırganlık, bu haydutluk karşısında sessiz kalmak, olan bitene özellikle rıza göstermektir” diye konuştu.