CHP’li Taşçıer, öğrencilerin ‘ekonomik boykot’ çağrısını gazetemize değerlendirdi: ‘Demokratik bir direniş’

Ana muhalefet lideri Özgür Özel’in belli firmalar için yaptığı ‘boykot’ çağrısının ardından; Boğaziçi Üniversitesi’nden ODTÜ’ye, Galatasaray Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne kadar birçok öğrenci derneği bugün ‘hiçbir alım satım’ yapmayarak ‘ekonomik boykot’ yapacağını duyurdu.

Öğrencilerin çağrısına ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, “Yaşanan demokrasi krizinin kökünde, siyasi iktidarın ekonomi üzerindeki tahakkümü ve sermayeyi kendi çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etmesi yatmaktadır. İktidar, sermayeyi dönüştürürken bağımsız iş insanlarını, medya kuruluşlarını ve demokratik direnç gösterebilecek her türlü ekonomik aktörü sistematik olarak etkisizleştirdi veya kendine bağımlı hale getirdi. Kamusal kaynaklar ve kamu bankaları üzerinden dağıtılan imtiyazlı kredilerle, ihale sistemindeki ayrıcalıklarla yeni bir sermaye sınıfı yarattı. Medya kuruluşlarının büyük sermaye grupları eliyle susturulması, sendikal örgütlenmelerin baskı altına alınması ve sivil toplumun ekonomik araçlarla zayıflatılması, demokrasinin içini boşaltarak otoriterleşmenin zeminini hazırladı” dedi.

‘TÜKETİCİ DAVRANIŞINI DEĞİŞTİRECEK’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının toplumsal vicdanı ağır bir şekilde yaraladığına işaret eden Taşçıer, “Toplumun farklı kesimleri artık demokratik yollarla seslerinin duyulmadığını, yargının da siyasetin bir sopası hâline dönüştürüldüğünü görüyor ve haklı bir tepkiyle ekonomik gücünü kullanarak demokratik tepkisini ortaya koyuyor. İktidar otoriter rejimini inşa ederken sermayeyi dönüştürdü. Bu boykotlar kısa vadede tüketici davranışlarını değiştirecek, siyasal iktidara yakın sermaye gruplarına karşı ekonomik baskı oluşturacaktır. Orta ve uzun vadede ise boykotun sürdürülebilirliği, demokratik taleplerin karşılanıp karşılanmamasına bağlıdır. Hükümet demokrasiden ve hukuktan uzaklaştıkça, yurttaş da bu tür eylemleri sürdürecektir” diye konuştu.

‘DENGELEYİCİ İŞLEV’

Öğrencilerin ‘geleceği çalınmış bir kuşak’ olarak seslerini duyurmak isteğini vurgulayan Taşçıer, gençlerin temel talebinin adalet, özgürlük ve demokrasi olduğunu belirtti. Üniversitelilerin ‘ekonomik boykot’ çağrısına yönelik asıl etkinin ‘iktidara yakın sermaye gruplarına verilen mesaj’ olduğunu söyleyen Taşçıer, “Bu süreç ekonomik olduğu kadar politik bir uyarıdır. Vatandaşın satın alma tercihleri üzerinden yaptığı bu güçlü uyarı, iktidarın keyfi uygulamalarına karşı demokratik bir dengeleyici işlev görecektir. Toplumun farklı kesimlerinin, özellikle gençlerin demokratik haklarına sahip çıkmak için ekonomik boykot yolunu seçmesi demokratik bir direniş olarak değerlendirilmelidir. CHP olarak, gençlerin, öğrencilerin, emekçilerin bu demokratik mücadelesinin yanındayız ve yanlarında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Related Posts

ABD-Çin görüşmeleri borsayı uçurdu: Fed kararı Bekleniyor! (7 Mayıs 2025)

New York borsası, ABD ile Çin arasında yapılması planlanan ticaret görüşmelerine ilişkin iyimserlikle, ABD Merkez Bankasının (Fed) bugün açıklayacağı para politikası kararları öncesi güne yükselişle başladı. Açılışta Dow Jones endeksi 150 puanın …

Borsa günü düşüşle tamamladı

Borsa günü düşüşle tamamladı

700 bankanın elektriği kesildi!

İran enerji krizi ile boğuşuyor. Petrol ve doğalgaz zengini ülke ekonomik yaptırımlar ve altyapı sorunları nedeniyle ciddi bir enerji sorunu yaşıyor. Dün, Tahran Elektrik Dağıtım Şirketi ülke genelinde ofis ve kurumlarda yüzde 30’un üzerinde …

Ekonomistler, Mehmet Şimşek’in “vergi memuru” kararını eleştirdi; önerilerini sundu

Ekonomistler Prof. Dr. Emre Alkin ile BBVA’nın üst düzey yöneticisi Tufan Cömert, daha yapıcı politikalarla vergi denetimi sağlanabileceğini söyledi

CHP’li Pala’dan UEDAŞ özelleştirmesi için sert çıkış: Gerçek bedelini kim ödüyor?

CHP’li Pala’dan UEDAŞ özelleştirmesi için sert çıkış: Gerçek bedelini kim ödüyor?

Yargıtay’dan kritik fazla mesai kararı

Türkiye, OECD ülkeleri arasında haftalık ortalama 45,7 saat ile en uzun süre çalışan ülke. Ancak işçiler, yaptıkları fazla mesainin karşılığını alamayabiliyor. Yargıtay’ın kararı, iş sözleşmelerine konan “fazla çalışma ücrete dahildir” ibaresine sınırlama getiriyor.