İZMİR – İzmir’in Menemen ilçesinde bulunan Menemen Serbest Bölge’deki atık suların, Gediz Nehri’ne boşaltılması bölgede tartışmalara neden oldu. Halkın ana geçim kaynağı tarım olan Maltepe, Gerenköy, Bağarası, Yeni Bağarası’daki binlerce dönümlük alanda, sulama suyunun Gediz Nehri’nden çekilmesi nedeniyle mahsullerinin zarar göreceğini ve insan sağlığının riske atılacağını düşünen muhtarlar, defalarca yetkililere başvuruda bulundu ancak sonuç alamadı.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI ‘TEHLİKELİ’ DEDİ
Bölgede, ekim ayında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından alınan su numuneleri incelendi. İnceleme sonrası hazırlanan ‘Sulama Suyu Analiz Raporu’nda atık suyun sulama suyu olarak kullanılmasının “tehlikeli” olduğu belirtildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Analiz sonuçlarına göre sulama suyunun tuzluluk (EC) değeri 14,33 dS/m olup sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi Tablo E7.2’ye göre III. Sınıf (> 3,0 dS/m kullanımında zarar derecesi ‘TEHLİKELİ’) kalitede bir sudur. pH değeri 7,72 olup Hafif alkali karakterli bir sudur. Bor değeri 3,15 ppm olup, kullanılması önerilmez ve III. Sınıf kalitede bir sudur. SAR değeri 41,66 olarak hesaplanmıştır. RSC değeri ((CO32- + HCO3-) – (Ca2+ + Mg2+)) -10,68 me/lt olarak hesaplanmıştır. Analizi yapılan suda değerlerin oldukça yüksek çıkması nedeniyle kullanımı tehlikelidir ve analizi yapılan suyun sulama amacıyla kullanılmasından kaçınılmalıdır.”
MUHTARLAR BAKANLIĞA VE KAYMAKAMLIĞA BAŞVURDU
Raporun ardından bölgede bulunan mahallelerin muhtarları kaymakamlığa ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu. Atık suyun, Gediz Nehri’ne bırakılmaması gerektiğinin vurgulandığı başvuruda, “İzmir Serbest Bölge Atıksu Arıtma Tesisi deşarj suyunun, boru döşenerek Gediz Nehri’ne dökülmek istenildiği görülmüştür. Menemen ilçesi Maltepe Mahallesi, Foça ilçesi Gerenköy Bağarası ve Yenibağarası mahallelerinde yaklaşık 10 bin dekarlık alanda pamuk, ıspanak, soğan ve mısır üretimi yapan çiftçiler, Gediz Nehri’nden sulama yapmaktadırlar. Analiz raporuna göre İzmir Serbest Bölge’den deşarj edilen arıtma suyu değerlerinin, tarımda kullanılmasının uygun olmadığı görülmektedir. Bu sebeple suyun deşarjının Gediz Nehri yerine denize verilmesinin daha uygun olacağını düşünmekteyiz” denildi.
‘ÇALMADIĞIMIZ KAPI KALMADI’
Çevredeki mahallelerin muhtarlarından alınan bilgiye göre, atık su son bir aydır Gediz Nehri’ne tahliye ediliyor. Mahallelinin durumdan rahatsız olduğunu dile getiren muhtarlar, “Gediz Nehri’ni tarım arazilerini sulamakta kullanıyoruz. Biz buradan numuneleri aldık. Her ay da düzenli alıyoruz. Tarımsal sulamada son derece tehlikeli tespitler var. Mahallelilerin tamamı durumdan rahatsız. Bu atık suyun buraya bırakılmasını kimse istemiyor. Çalmadığımız kapı kalmadı. Ama bir çözüm bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Polen Ekoloji Aktivisti Mansur Karaca ‘SOFRAMIZA GELEN MEYVE VE SEBZELER BU SUYLA SULANIYOR’
Bölgede incelemede bulunan Polen Ekoloji aktivisti Mansur Karaca da atık suların yaşamı tehdit ettiğinin altını çizerek, “Serbest bölgede deri sanayi var. Yine rüzgar gülü yapılıyor. Zamanında oradaki kimyasal barındıran kirli sular arıtma tesisine girerek oradan çıkan su kapalı borularla başka bir yere gidiyordu. Şimdi dereye veriliyor. Suyun görüntüsünden de kirli olduğu anlaşılıyor. Burada yaşayan insanlar tarafından bu su teste tabi tutuldu ve son derece kirli çıktı. Değerler insan ve hayvan sağlığını tehdit edecek seviyelerde. Soframıza gelen meyve ve sebzeler de bu kirli sularla sulanıyor. Ayrıca bu deredeki su, koruma altındaki İzmir Kuş Cenneti’ne kadar ulaşıyor. Bu anlamda yaşamı açıkça tehdit ettiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
